23 Mayıs 2012 Çarşamba

Bahar mı desek

    Koca bir kışı devirmişim su gibi akıp giden zamana inat.İzlerimi yok ederken tabiat belki de bana en çok destek olanı ya da...
    Şöyle bir çıktım yürüdüm sokaklarda. Her sıfatının tecellisini yansıtmış Yaratan dar-ı dünyaya.Önce fanilikleri ardından baki olanı gördüm. Sokaklar beşeri her duyguyla dolu. Harmanlaşmış kendi aralarında, baharla birlikte daha da güçlenmiş kök salmışlar dünyaya.
    Yalnızlık, düşme ihtimalini düşündüğünde seni tutacak olanın olmaması
    Çaresizlik, üstü başı parçalanmış bir erkek çocuğuna ayağına büyük gelen üstelik bir de kız ayakkabısı giydirmek
     Merhamet, Yaratanın sadece annelerin yüreğine koymuş olduğu bir duygu, akşam ezanı ardından hemen bir annenin kapıdan çıkıp dışarıda oturan çoçuğuna hırka götürmesi(İstisnalar kaideyi bozmaz)
     Ve ağlamak, bir çocuğun ağlaması, bir kadının belki de bir erkeğin ağlaması...Hepsinin nedeni ayrı yüreklerde.Ama hepsi de bir çocuğun gözünü akıtan kadar geçici faniliklerde...
      Harmanlaşmış duygulardan biraz öteye daha da sessiz bir yerlere doğru ilerlediğimde gördüğüm ise sadece doğada ki bütün duyguların insanlardan daha gerçek olduğu.Ilık bir rüzgar esiyor, bir çiçek o rüzgarla kokusunu etrafa salarak belki de en iyi balerinden daha iyi süzülüyor.Kuşlar en iyi sanatçıdan daha iyi beste yapıyor. Ve yüreğime işleyen gördüğüm en güzel resim içinde yürüyorum.Kucaklamak istediğim şeyler sınırlı, bütün hayvanlar, çiçekler belki çocukları da dahil edebilirim onlarda bir yaşa kadar. Hepsi çok masum, bulunabilecek en temiz nefes alanlar...Kucaklamak istiyorum hepsini.İnsanların bıraktığı kirli izleri onlar silecek gibi geliyor. 
      Vakit bir akşam ezanı vaktine yaklaşıyor, hava kararmak üzere.En hüzünlü ezan akşam ezanı gibi geliyor günün tam anlamıyla bittiği, artık yapılacak, görülecek şeyler için bir sonraki günü beklemeye başlamanın vakti...Etrafa bakınıyorum bir zamanlar bu capcanlı tabiat buzlarla kaplanmıştı.Bembeyaz kar yağıyordu.Kar masum gelirdi ama yeniden dirilişin ölümü kadar acımasızdı belki.Etrafa bakınıyorum bir zamanlar bu güzel renklerin üstünü solgun bir buz kaplamıştı.Köşede eski bir uçak hala duruyor.Bir yerlerden havalanmış sonra onunda sonu gelmiş belli.Zaman ne çabuk geçmiş hala da geçmeye devam ediyor.Tutamadığım zamana inat, ben de baharı kucaklıyorum. Çok sevdiğim öldürücü kar yerine, her tarafı yeniden yeşerten yağmura ellerimi açıyorum.Bahar, yeniden doğuş, tabiatın dirilişi, insanların baki olana bir kez daha inanması...Depresif bir şiir geliyor aklıma, koyuyorum bir köşeye şöylece onu.Hava iyice karardı tabiat daha gerçekci bir şey fısıldıyor kulağıma
     ''Seni gerçekle müjdeledik;öyleyse umut kesenlerden olma''